Katalitik konvertör geri dönüşümü büyük bir iş ve Platin Grup Metalleri'nin (PGM) sürekli talebini karşılama çabasında önemli bir rol oynar, ki tümü kıt kaynaklardan oluşur. Başlangıcında, geri dönüşüm işlemi hem lojistik hem de teknik açıdan karmaşıktı ve bugün de belli ölçüde aynı kalmış olsa da, geliştirilmiş verimlilik ve teknolojik gelişmeler endüstriyi büyütmeye yardımcı olmuştur.
Geri dönüşüm zincirinin en üstünde, katalizör seramik ve metalik substratlardan PGM'lerin çıkarılması için rafine işlemi yer alır. Metal eritmeleriyle alaşımı kirliliklerinden ayırarak, gerçek değerli metalleri kurtarmak için eritilen metaller, gerçek rafinerlerdir. Geri dönüşüm sürecinin teknolojisi oldukça karmaşıktır ve birçok aşamadan oluşur. Ağır yatırımlar gerektirir ve bu nedenle genellikle, USA, Avrupa, Japonya'da yer alan büyük kuruluşlar tarafından gerçekleştirilir; bu kuruluşlar geniş bir metal yelpazesini rafine edebilme yeteneğine sahiptir.
KATALİZÖR KAPAKLARININ AÇILMASI VE SERAMİK ÖĞÜTME
Toplanan katalitik konvertörlerin kapakları açılır ve substrat ince bir toza öğütülür.
MADDE ÖRNEKLEME
İşlem tamamlandıktan sonra, parti, PGM konsantrasyonunu belirlemek için örneklenir.
Tamamlandıktan sonra, malzeme bir metal eritme tesisi veya rafineriye gönderilir.
PYROMETALLURGICAL METAL ERİTME
Katalitik konvertörler gibi PGM içeren malzemelerin geri kazanımı için tercih edilen yöntem, yüksek geri kazanım oranları sağlayan bir pirometalurjik işlemdir. Bu, değerli metallerin geri kazanımını mümkün kılmak için mineral ve metalurjik cevherlerin termal işlemlerle fiziksel ve kimyasal dönüşümlerine yol açan bir işlemdir. İşlemin doğası genellikle bir "yük" oluşturmak için 1 tonun üzerinde substrat gerektirdiği anlamına gelir.
KİMYASAL RAFİNELEME
Birincil çıkarmadan sonra, değerli metaller çözünme, çözücü ekstraksiyonu ve seçici çökeltme gibi kimyasal rafine teknikleri ile baz metallerden ayrılır. Bazı katalizörlerin seramik substratları ise asitte çözülebilir ve değerli metallerin konsantre artıkları geriye kalır.
Bu temel süreç olsa da, teknolojik ilerlemeler ve artan talep, daha öngörülü kuruluşların piyasaya girmesine yol açmıştır.
